Slotter Yeni Adresi

Bazen insanın içine bir ateş düşer. Hani öyle basit bir sıcaklık değil, yanmalı, tutuşturmalı cinsten. İşte ben bu Fire Strike’la

Bazı oyunlar var, sanki çocukluk anılarınla el ele tutuşmuş, sana gelmiş. Sugar Rush da tam öyle bir şey işte. “Ne

Bak, sana yeminle söylüyorum… bu Wolf Gold’un adı bile insanın içini titretiyor. “Kurt” diyorsun, “altın” diyorsun… Daha ne olsun? Ama

Şimdi sana öyle bir oyun anlatacağım ki… başta diyorsun “neymiş bu? Meyve mi patlatacağız yani?” Evet kardeşim, hem de öyle

Balık mı tutuyoruz, para mı avlıyoruz belli değil. Ama net bir şey var: Big Bass Bonanza’ya girince sanki yazlıktaki o

Şimdi, lafı dolandırmadan söyleyeyim… Gergedan deyince aklına yavaş, hantal bir şey mi geliyor? Hah işte, bu oyun onu yerle bir

Ya bak… Ben sana bir şey diyeyim mi? Hayat zaten sürekli borçla, kredi kartıyla, faturalı dertlerle geçiyor. En azından ekranda

Şimdi bak… Şans deyince bizim akla gelen belli: piyango, tombala, belki de köşe başında duran kazı-kazan. Ama işin içine Wild

Yani şimdi… düşün bi’ kere, polis arabaları, sirenler, suçlular, ve arka cebinde şakırdayan çarpanlar. Böyle bir dünyaya düşüyorsun ama suçlu

Şimdi bak, dürüst olayım. Slot deyince akla gelen hep beş makaralı, çılgın çarpanlı oyunlar. Ama bazen az, öz olur ya